Farkına Var!: Siber Zorbalık

Yeni medyanın ortaya çıkmasıyla beraber ebeveynlerin korkulu rüyası, çocuklarının maruz kalabileceği “siber zorbalık” olmuş durumdadır -yani olması gerekmektedir-.
Günümüz çağı çocukları teknolojinin içine doğuyorlar. Ellerine oyuncak arabaları, oyuncak bebekleri yerine tablet ve telefonları alıyorlar. Bunlar gibi teknolojik aletlerle bilinçsiz internet kullanımı, topluma ve kişiye yönelik tehditler içeriyor. Bu durumun, avuç içi kadar yararlarını görmezden gelmeden oldukça fazla olan zararları arasından en mühimlerinden biri olan siber zorbalığı çekip bu konu hakkında bahsetmek ve çocuklar da dahil olmak üzere ebeveynlerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Siber zorbalığı en basite indirgeyerek şu şekilde açıklayabiliriz; bir kişi veya grubunun, internet aracılığı ile kendini savunamaz halde olan başka bir kişiye yönelik yapmış olduğu aşağılayıcı, utandırıcı, tehdit içerikli veya taciz edici eylemler bütünüdür. Genellikle ergenlik çağındaki çocuklar kendi gibi çocuklara bu zorbalığı yapıyorlar. Yetişkin insanların çocuklara karşı yaptığı zorbalığı ise siber istismar veya siber taciz olarak adlandırıyoruz. Her iki şekilde de zorbalığa maruz kalan çocuk, depresyon, kendinden memnuniyetsizlik gibi çeşitli bunalımla intihara kadar ilerleyebiliyorlar.
Hepimizin de bildiği gibi çocuklardaki kıskançlık, kızgınlık, intikam alma gibi duygular çok ağır basmaktadır. Bu gibi duygular siber zorbalığın ortaya çıkmasındaki tetikleyici etkenlerdir. Kimi zaman sadece eğlenmek ve can sıkıntılarını gidermek için bilinçsiz bir şekilde yapılmaktadır. Siber zorbalık sayılan birçok eylem bulunuyor. Dışlama, dedikodu, sahte hesap açma, kandırma, manipüle etme, trolleme gibi karşı tarafı incitici eylemlerin birçoğunu sıralayabiliriz. Esasında birçok çocuk bunu yaparken zorbalık yaptığının ve karşısındaki bireyi ne derece ve nasıl etkileyebileceğinin farkında değildir. Kimi zaman yapmakta olduğu eylemin doğuracağı sonuçları bilmediğinden ötürü çocuk, bu eylemi devam ettirebiliyor.

Buradaki en önemli unsur, siber zorbalığı yapan çocuğa yaptığının yanlış ve suç olduğunu anlatma ve mağdur çocuğu siber zorbalığın kötü etkilerinden kurtarma görevindeki ebeveynlerdir. Çocuktan birinci derecen sorumlu olan ebeveynler, her iki taraf için de önemli rol oynar. Siber zorbalığı yapan çocuk için de maruz kalan çocuk için de bilinçli ebeveyn kritik noktalarda o çocukların hayatlarında kesin dönüşlerin ve kurtulmaların oluşmasını sağlayabilirler.
Her şeyden önce iletişim araçları ve internet bilinçli bir şekilde kullanılmalıdır. Çocuk anne-babayı taklit ederek büyür. Aile büyükleri bu bilince sahip şekilde hareket ederse çocukta gelişimini bilinçli şekilde tamamlayacaktır. Aynı zamanda bilinçli ebeveyn, çocuğunun iletişim araçlarını ve internet kullanımını kontrol etmelidir. Bunu yaparken çocuğun gururunu ve güvenini kıracak biçimde yapmamaya özen göstermelidir. Böyle yapılmadığı takdirde çocukta internete eğilim artabilir. Ebeveynler harici çocukta kendi yaptığı eylemlerden sorumludur. Kişisel bilgilerinin özel olduğunu, başkalarıyla paylaşılmaması gerektiğini, tanımadığı insanların arkadaşlık isteklerini veya mesajlarını kabul etmemesi gerektiğini, sosyal hayatında göstermiş ve göstermesi gereken ahlakı sanal ortamda da göstermesi gerektiğini bilmelidir. Çocukların spora teşviki; teknoloji ve internet bağımlılıklarını azaltacak, yeni medyanın doğurmuş olduğu siber zorbalığa maruz kalma riskini en aza indirecektir. Çocuğun spora yönelmesi, teknolojinin ona sunduklarından daha fazla yarar sunacaktır. Çocuklarımıza birer tutam spor sevgisi ve kültürü aşılayalım.
ALEYNA BULUT
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!