Aydınlık Gelecek, Karanlık Fabrikalarda: Endüstri 4.0
Bir çoğunuz duymuştur bu ileri görüşlülük kokan sözü. Endüstri 4.0 nedir? Bu yazımızda bu söze derinlemesine bir giriş yapacağız ve teknoloji tarihinin muhtemelen en büyük atılımı olan Endüstri 4.0 ’dan bahsedeceğiz. Şimdi sizlerle tarihte küçük bir yolculuk yapalım ve Endüstri 4.0’a gelene kadar insanoğlu hangi yollardan geçmiş, kısaca değinelim.
“Aydınlık gelecek, karanlık fabrikalarda.”
Her şey buharlı makinelerin hayatımıza girmesiyle gerçekleşen sanayi devrimiyle başlıyor (Endüstri 1.0). Daha sonrasında Henry Ford’un üretim bandı tasarımı, elektrik gücünün de yardımıyla seri üretimin kapılarını bizlere açıyor ve ikinci sanayi devrimi gerçekleşiyor (Endüstri 2.0). 1970’lerde ise üretimde mekanik ve elektronik teknolojilerin yerini dijital teknolojilerin almasına sebep olan programlanabilir makineler kullanılmaya başlıyor ve şu an halen içinde olduğumuz üçüncü sanayi devrimi gerçekleşmiş oluyor (Endüstri 3.0). Dur durak bilmeyen teknoloji gelişmeye devam ediyor ve yeni bir devrimin sinyallerini veriyor. İşte bu noktada Endüstri 4.0’ın temelleri atılmaya başlanıyor.
Endüstri 4.0 terimi ilk olarak 2011 yılında Hannover Fuarı’nda kullanıldı. Ekim 2012 yılında ise Robert Bosch GmbH ve Kagermann çalışma grubu oluşturarak hazırladıkları dördüncü sanayi devrimi öneri dosyasını Alman Federal Hükümeti’nde sundu. 8 Nisan 2013 tarihinde Hannover Fuarı’nda ise çalışma grubu Endüstri 4.0 nihai raporunu sundu. İşin teknik boyutuyla devam ediyoruz.
Peki Nedir Bu Endüstri 4.0?
Endüstri 4.0, teknolojilerin ve değer zinciri organizasyonları kavramlarının kolektif bir bütünüdür. Siber-Fiziksel sistemlerin kavramına, nesnelerin internetine ve hizmetlerin internetine dayalıdır. Bu yapı akıllı fabrikalar vizyonunun oluşmasına büyük katkı sağlar. Endüstri 4.0 genel olarak “Nesnelerin İnterneti”, “Hizmetlerin İnterneti” ve “Siber-Fiziksel Sistemler” olmak üzere 3 yapıdan oluşmaktadır.
Endüstri 4.0 ile modüler yapılı akıllı fabrikalar kapsamında, fiziksel işlemleri siber-fiziksel sistemlerle izlemek, fiziksel dünyanın sanal bir kopyasını oluşturmak ve merkezi olmayan kararların verilmesi hedeflenmektedir. Nesnelerin interneti ile siber-fiziksel sistemler birbirleriyle ve insanlarla gerçek zamanlı olarak iletişime geçip iş birliği içinde çalışabilecektir. Hizmetlerin interneti ile hem iç hem de çapraz örgütsel hizmetler sunulacak ve değer zincirinin kullanıcıları tarafından değerlendirilecektir.
Dünyada hiçbir olay tüm insanlığı aynı anda mutlu edemez. Yaşanan herhangi bir gelişmede sevinenler olduğu gibi üzülenler de daima olacaktır. “Endüstri 4.0 dünyaya barış ve mutluluğu getirecek.” Böyle bir iddia tabi ki ortaya atılamaz. Sonuçta hiçbir gelişme insanoğlunun üstünlük kurma isteğini tatmin edemeyecektir. Endüstri 4.0’ın tamamen yaygın hale gelmesi insanlığa birçok kolaylık sağlayacağı gibi beraberinde yeni sorunlar da getirecek, durumdan memnun olanların yanı sıra mutsuz olanlar da ortaya çıkacaktır. Temelinde kas gücüne yer vermeyen Endüstri 4.0’ın en çok kimleri üzeceğini tahmin etmişsinizdir.
Yazımızın başlangıcında kullandığımız sözü hatırlayın. “Aydınlık gelecek, karanlık fabrikalarda.” İnsana dolayısıyla insana gerekli olan ışığa ihtiyaç duymayan robotların 7/24 ara vermeksizin üretim yaptığı fabrikalardan bahsediyoruz. Üstelik üretim tek tip değil yapay zekanın da dahil olmasıyla tıpkı bir insan gibi düşünebilen robotların sayesinde çeşit çeşit olacaktır. Endüstri 4.0’ın gelişmesiyle artan üretim hızı ve ürünün kalitesi rekabet için yeterli olmayacak ve en çok üreten değil müşterinin isteğini en çok karşılayan galip gelecektir. Apple’ın dünyanın en büyük şirketi (tartışmaya açık) olması ve eski dünya devi Nokia’yı piyasadan silmesi bu duruma en güzel örnektir. Unutmamak gerekir ki şu ana dek gerçekleşen hiçbir endüstri devriminde yeniliğe ayak uyduranlar mağdur olmamıştır. “Sonunu düşünen kahraman olamaz” derler bilirsiniz.
Yenilik, sonu tahmin edilmesi güç bir şeydir. Yapılması gereken şey bizce, Endüstri 4.0’dan kaçmak değil ona en doğru şekilde ayak uydurmaktır. Endüstri 4.0’ın beraberinde getireceği avantajları ve olumsuz yönleri siz değerli okurlarımızla paylaşarak takdiri size bırakmak isteriz.
AVANTAJLARI
- Sistemin izlenmesinin ve arıza teşhisinin kolaylaştırılması
- Sistemlerin ve bileşenlerinin öz farkındalık kazanması
- Sistemin çevre dostu ve kaynak tasarrufu davranışlarıyla sürdürülebilir olması
- Daha yüksek verimliliğin sağlanması
- Üretimde esnekliğin arttırılması
- Maliyetin azaltılması
- Yeni hizmet ve iş modellerinin geliştirilmesi
DEZAVANTAJLARI
- Robotların üretimi devralmasıyla insan gücüne duyulan ihtiyaç azalacak ve robotlar bir anlamda insanları işlerinden kovacaktır.
- Endüstri 4.0 ile birlikte yeni meslekler (iletişim halinde olan makineler arasındaki anlaşmazlığı çözen makine avukatlığı gibi) ortaya çıkacağı öngörülse bile artan dünya nüfusu nedeniyle bu durum işsizliğe çare olamayacaktır.
- Üçüncü sanayi devriminin ritmine ayak uyduran firmalarda Endüstri 4.0 için genel bir isteksizlik havası bulunmakta.
AHMET ALPEREN GEDİK
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!