Dünya’da Güzellik Algısı Uğruna Çekilen 3 Zorluk
Güzellik algısı bizlere dayatılan en büyük yük aslında. Bizler bunun ne kadar bilincindeyiz? Hepimiz ince belli, küçük ayaklı ya da uzun boylu olmak zorunda mıyız?
Çok uzun zamandır medyadan, televizyonlardan, dergilerden, gazetelerden aynı tip bir kadın güzellik algısı pazarlanıyor. Zayıf, ince belli, uzun boylu, elmacık kemikleri belirgin, düzgün dişleri olan tıpatıp aynı kadınlar. Kıyafetler, iç çamaşırları, mayolar, bikiniler, vs. hep bu kadınlar üzerinden tanıtılıyor. Peki dünyanın her yerinde güzellik algısı sizce aynı mı?
Şimdi sizlere güzellik algısı uğruna çekilen zorluklardan bahsedeceğiz…
Çin’de kadınların ayaklarını sıkı sıkı bandajlayıp (kimi zaman üstüne demir ayakkabılar giydirilmesiyle de pekiştirilen) ayakların gelişimini bozarak ayak yapısını değiştirme geleneği. Bu gelenek sonucunda oluşan o tuhaf ayak yapısına da “zambak ayak” deniyor. Sımsıkı sarılan ayakların başparmağının havaya bakarken diğer parmakların aşağıya dönmesi, bandajla ayağa yapıştırılması sonucunda görüntünün zambak taç yapraklarına benzemesi durumu.
Kuzey Tayland’daki Padaung kabilesinin kadınları, dünyanın en uzun boynuna sahip olma rekorunu ellerinde bulunduruyor. Kulak memesiyle en alttaki halkanın arasındaki mesafe yaklaşık 25 santimetre, bu da normal bir boynun sahip olduğu uzunluğun iki katı anlamına geliyor.
Afrika’da ağız ve buruna halka takmak bir anlamda günümüz pearcinginin başlangıcı sayılsa da halen özellikle 2 kabilede sürdürülen dudağa kocaman halka takma geleneği görenleri hayrete düşürüyor. Yaş ilerledikçe dudak altına takılan halka şeklindeki plakanın çapı da giderek büyüyor ve hatta bu çap 25 cm’e kadar ulaşabiliyor. En büyük halkayı takan kadın en güzel kadın ve en saygı gören kadındır.
Bazı örnekler bizlere garip, tuhaf hatta gereksiz gelebilir. Fakat bizler de yaşantımızda insanlara kulak asıp yanlış fikirlere kapılıyoruz. Unutmayalım ki olduğumuz gibi çok özel ve güzeliz…
ŞULE DİLAN
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!