Yoğurt Milyar Dolar Eder Mi?: Hamdi Ulukaya

Chobani yoğurtlarıyla ABD’de sektörünü alt üst eden başarısıyla çeşitli ödüller alan Hamdi Ulukaya hikâyesini gelin birlikte inceleyelim.
Hamdi Ulukaya Erzincan’ın İliç ilçesinde süt ürünleri üreten bir ailede doğdu. Ulukaya doğduğunda ailesi yaylada çobanlık yaptığı için tam doğum tarihi bilinemiyor. Eğitiminin ilk dönemlerini Erzincan’da geçirdi. Ankara Üniversitesinde Siyaset Bilimi eğitimi aldıktan sonra 1994’te İngilizce öğrenmek için ABD’ye gitti ve 1997 yılında University of Albany’de eğitim görmeye başladı. Hamdi Ulukaya, ABD’deki zamanlarını şu sözlerle ifade ediyor:
“Kendimi bildim bileli yoğurdu severim. Çocukken annemin mandıramızda kendi elleriyle yaptığı kıvamlı yoğurdu yiyerek büyüdüm. 1994’te ABD’ye taşındığımda buradaki yoğurtları iğrenç buldum. Hepsi hem çok şekerli hem de vıcık vıcıktı. Bu yüzden canım yoğurt çektiğinde genellikle evimde kendim yapıyordum.“
Ulukaya‘nın iş hayatına gelirsek Chobani’den önce 2002’de babasının tavsiyesiyle küçük bir beyaz peynir fabrikası kurdu. Bir gün maillerine bakarken satılık mandıra ilanı görüp umursamamış. Daha sonra büyük bir fırsat olabileceğini düşünüp, fabrikayı gezmeye gitmiş eve dönüş yolunda olanları Ulukaya şu sözlerle anlatıyor:
“Eve dönüş yolunda aynı zamanda yatırım danışmanım olan avukatımı aradım ve fabrikayı satın almak istediğimi söyledim. O da bunun korkunç bir fikir olduğunu söyledi. Bu konuda üç tane iyi argümanı vardı; Birincisi fabrikayı “olduğu gibi” alıyordum, ne kadar iyi çalışacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. İkincisi Kraft çok başarılı bir şirketti ve böyle bir tesisten ve yoğurt sektöründen çekiliyorsa ortada belki de benim bilmediğim şeyler vardı. Sonuncu ve en güçlü argümanı ise bu kadar parayı nasıl temin edeceğimdi. Bu noktada haklıydı; çünkü elimde böyle bir alışverişi gerçekleştirebilecek para yoktu.”
Daha sonra fabrikayı almak için borç alabileceğini öğrenerek 2005 yılında, New York eyaletinin kuzeyinde, kapatılmış olan büyük bir yoğurt fabrikasını satın alarak yoğurt fabrikasını kurdu. Adını ise Balkan dillerinde “çoban” anlamına gelen Chobani koydu.
Beş yıldan kısa sürede yıllık satışlarını sıfırdan 1 milyar doların üzerine çıkararak Chobani’yi ABD’nin en hızlı büyüyen markası yaptı. Fast Company tarafından açıklanan “2017 Dünyanın En Yenilikçi Şirketleri” listesinde Chobani, hem “Gıda” hem de “Sosyal Fayda” kategorilerinde ilk sırada yer aldı.
Chobani, kuruluşundan itibaren kârının bir bölümünü hayırsever faaliyetlere aktarıyor. Bu misyonu daha da ileriye götürmek için, Ulukaya, gıda sektöründe yer alan ve sosyal faydaya önem veren girişimcilere destek vermek amacıyla “Chobani Incubator”ı (Chobani Kuluçka Merkezi) 2016 yılında kurdu. 2017 yılında, Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine katkı sağlamak amacıyla “Hamdi Ulukaya Girişimi”ni kurdu. Fortune tarafından tüm sektörleri kapsayan “Dünyayı Değiştiren Şirketler” listesinde yer aldı. Chobani, aradan geçen üç yıl içerisinde ABD’de alanında en çok satan marka haline geldi.
Ulukaya, 2015 yılında “The Giving Pledge”i (Bağış Taahhütü) imzalayarak servetinin büyük bir kısmını küresel mülteci krizine çözüm bulunmasına ayırdı ve dünyanın dört bir yanında yurdundan edilmiş insanlara daha iyi çözümler sunmak amacıyla “Tent Foundation“ı (Çadır Vakfı) kurdu. Aralarında Airbnb, Google, Ikea, LinkedIn, UPS ve MasterCard’ın da bulunduğu 80 dev şirketi bir araya getirerek şirketlerin mülteci krizine son verme hedefine ulaşması amaçlı bir iş birliği platformu kurdu.
Ulukaya, şirket hisselerinin %10’una kadarını işçilere pay olarak verdi. Ulukaya, 2017 yılında, iş dünyasında sergilediği farklı liderlik biçimi ve mülteci krizi konusunda yaptığı çalışmalardan ötürü TIME 100 listesine seçilerek bizler için mükemmel bir başarı öyküsü oluyor.
KÜBRA ALTINBAY
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutayın!