Farklı Yaşamların Dünyası: Hindistan
Farklı yaşamlara misafir olduğumuz köşemizde; bu hafta insanlarının tam bir cümbüş içerisinde yaşadığı, sıra dışı gelenekleriyle, akıl almaz tezatlıklarıyla ve kültürel zenginlikleriyle dikkatleri üzerine çeken bir ülkeye gidiyoruz. Hazırsanız kemerlerinizi bağlayın, yolculuğumuz Hindistan’a…
Hindistan Güney Asya’ya konumlanmış, çöllerden tropik ormanlara kadar tüm coğrafi çeşitliliklere ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük yedinci coğrafi alanına ve dünyanın en büyük ikinci nüfusuna sahip ülkesidir. Hinduizm, İslam, Budizm, Jainizm, Sihizm gibi birçok dini içerisinde barındırır. Her inancın toplumu, kahramanlarından tutun mutfak alışkanlıklarına kadar farklılık gösterir. İşte Hindistan’ı Hindistan yapan şey tam da budur: Tüm bu farklılıklar içerisinde harmanlanmış ve bir arada yaşamaya çabalayan bir toplum yapısı…
Hintçe, Bengalce, Teluguca dilleri başta olmak üzere yaklaşık 22 farklı dil konuşulur Hindistan’da. Ayrıca nüfusun yaklaşık on üç bin kişisi de Türkçe dilini yaşatmaya devam eder Hint topraklarında. Gelin şimdi Hint kültürünün çeşitli öğelerine göz atalım.
HİNT MUTFAĞI
Söz konusu Hintlerin mutfak kültürüyse şimdiden burnunuza baharat kokularının gelmesine hazır olun. Tatlılarından tavuklarına kadar tüm yemeklerinde oldukça faza baharat kullanan Hintler, et olarak yalnızca tavuk ve deniz ürünlerini tercih ederler. Mercimek ve pirinç ülkede en yaygın kullanılan malzemeler arasındadır.
HİNT DANSLARI
Hinduların üç büyük Tanrısından biri olan Shiva Hindistan’da dansın ön plana çıkmasındaki kuşkusuz en önemli etkenlerden birisidir. İnanışa göre Shiva dans eden Tanrı’dır ve geleneksel Hint dansının figürleri Shiva dansından gelir. Shiva’nın tasvirlerinde genelde tek ayağı havadadır. Sebebi ise iki ayağını yere bastığında Hinduların evrenin yok olacağına inanmasıdır.
HİNT SİNEMASI
Konumuz Hindistan iken Hint kültürünü ve yaşamını tanımamızda çok büyük etkisi olan Hint sinemasından bahsetmeden geçmek ne mümkün. Dünyanın en çok film üreten ülkelerinden biri olan Hindistan’da filmlerin neredeyse dörtte biri ülkenin en önemli prodüksiyon merkezlerinden biri olan Bollywood’da üretilmektedir. Rengarenk kıyafetleriyle, müzikleriyle, filmin normal akışı içerisinde birden karşımıza çıkan dans koreografileriyle bizleri şaşkına çeviren ve bu özelliğiyle tüm dünya sinemasından ayrılan, ilginçliğin bini bin para olan bu ülkede, sinema sektörü de bu kültür harmanından nasibini almıştır.
Hint sineması deyince kuşkusuz akla gelen bir isim vardır ki başarılı kariyer hayatı boyunca ta Hindistanlardan ülkemize kadar halkın sempatisini kazanmayı başarmış bir isim Aamir Khan… Aamir Khan, Hint sinemasının en etkileyici yönetmen, yapımcı ve aktörlerinden birisidir. Yaptığı filmler, çoğu zaman altında yatan bir toplumsal mesajla dikkatleri üzerine çeker. Belki de yaptığı işte onu diğerlerinden ayıran nokta da budur. Eğlendirirken veya duygulandırırken izleyicisine çeşitli değerler kazandırmak…
Şimdi gelelim yavaş yavaş tanıdığımız Hindistan yaşamından bizleri şaşkına çevirecek ilginç bilgilere:
- Hindular, Ganj Nehrinin Tanrıça Ganga’yı temsil ettiğine inanıyorlar. Bu nedenle Ganj nehrine tapıyorlar, bu nehirde yıkandıkları zaman günahların affedileceğine ve tövbelerinin kabul olacağına inanıyorlar. Ayrıca ölülerini yakıp, küllerini bu nehre attıklarında ölen kişinin ruhunun özgürleştiğine inanıyorlar.
- Birçok suç oranı gibi tecavüz oranlarının da çok yüksek olduğu Hindistan’da kadınların kurduğu “Pembe Çete” isimli bir topluluk var. İsimleri gibi gerçekten de pembe giyinen bu kadınlar, tecavüzcüleri yakalayıp herkesin içinde sopayla dövüyorlar. Kadına şiddete, yolsuzluklara, istismara ve çocuk evliliklerine son derece karşılar ve bunların tümüyle mücadele ediyorlar. Ülkelerinde zamanında çok takdir edilmemelerine rağmen dünya kamuoyunda önemli derecede destek görüyorlar.
- Hindu geleneğine göre 7 yaşına giren kız çocukları erkek bir köpekle evlendiriliyorlar ve bu köpeğin kızı gerçekten evlenene kadar koruyacağına inanıyorlar.
- Bir başka ilginç evlilik çeşidi de kurbağalar arasında gerçekleştirilen evlilik. Evet, doğru okudunuz. Eğer bir yerde kuraklık varsa iki kurbağa arasında gerçekleştirilen bu evliliğin yağmur getireceğine inanıyorlar.
- Sati geleneğine göre eşini kaybeden kadınların yakılarak öldürülmesi çok onurlu bir davranış olarak kabul ediliyor. Bu şekilde günahlarından arınıp kocasının yanına gideceğine inanılıyor. Burada da gördüğümüz gibi bazı durumlara gelenek demek yerine vahşet tabirini kullanmak daha doğru olabiliyor.
- Birçoğumuzun bildiği gibi inek Hindistan’da kutsal kabul edilir. Sokakta, kaldırımda ya da bir yol ortasında kısacası her yerde gezen, dolaşan veya yatan inekler görmemiz mümkün. Hindular yemin edecekleri zaman kutsalları olduğundan dolayı bir ineğin kuyruğunu tutarak yemin ederler. Yanlışlıkla da olsa bir ineğe zarar vermenin bedeli çok ağırdır. Bu kişi 6-12 ay boyunca sosyal hayattan dışlanır.
- Hindistan’da çocukları yüksek bir yerden atarlar. Bunu yapmanın çocuğa iyi şans ve sağlık getireceğine inanırlar.
- Birçok yerde evlenirken başlık parasını erkek tarafının verdiğini duymuşuzdur fakat Hindistan’da bu durum tam tersidir. Evlenirken başlık parasını veren taraf alışılanın aksine kız tarafı oluyor. Bu geleneğe ise “Drahoma” adını vermişler.
- Hindistan’da Holi Festivalinde diğer bir deyişle Renklerin Festivalinde insanlar kendilerini rengarenk boyuyorlar ve daha sonra etrafındakilere boya saçıyorlar. Böylelikle kendi geleneklerine göre baharın gelişini kutlamış oluyorlar.
Hindistan yolculuğumuz burada son buldu. Kemerlerinizi gevşetebilirsiniz. Hayat yolculuğunuzun her zaman çok güzel geçmesi dileğiyle…
İrem ARI
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!