Afrika Yerli Kabileleri: Farklı Yaşamların Dünyası
Dünya; içerisinde her türlü rengi, geleneği, canlıyı, inancı ve insanı barındıran koca bir hazinedir. Her varlık güne gözlerini açar fakat farklı bir yaşama uyanır. Değişik toplumlar, hayvanlar, su altı dünyası, çöller veya kutuplardaki düzen… Her şeyin kendine has bir yaşamı vardır. İşte “Farklı Yaşamların Dünyası: Afrika Yerli Kabileleri”!
“Ve her yaşam bir dünyadır.”
Sizler için derlediğimiz “Farklı Yaşamların Dünyası” köşemizde çeşit çeşit hayatlara misafir olacağız. Bu hafta Afrika yerli kabilelerinin ilginçliklerle dolu yaşamını keşfe çıkıyoruz.
Yüzölçümü ve nüfus yoğunluğu açısından dünyanın en büyük ikinci kıtasıdır, Afrika. “İnsanlığın Beşiği” olarak adlandırılan dünyanın en eski fosillerinin bulunduğu toprakları sınırları içerisinde barındıran, çoğu bilim insanına göre insanlığın ilk ortaya çıktığı, yerdir. Modern hayatın getirdiği imkânlarla yaşayan milyonlarca insanın yanı sıra hâlâ geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kabilelerin yaşamlarına da ev sahipliği yapar Afrika… Gelin şimdi hep beraber Afrika yerli kabileleri hayatını ilginç kılan şeyler nelermiş inceleyelim:
MURSİ KABİLESİ
Dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da medeniyetin kuruluş yerini bir su kaynağı belirlemiş. Afrika’nın can damarı Nil’in kaynak kollarından biri olan Omo Nehri boyunca yüzyıllarca geleneklerini koruyan kabileler sıralanmakta. Mursi Kabilesi de bunlardan sadece bir tanesi. Mursi kabilesinde geçim kaynağını tarım ve hayvancılık oluşturuyor. Yaz ve kış aylarında olmak üzere yılda iki kez bulundukları yeri değiştiriyorlar.
- Mursi Kabilesinde ergenlik çağına gelen kadınların alt dudaklarında bir delik açılıyor ve bu deliğe bir tabak yerleştiriliyor. Yıllar geçtikçe genişleyen dudaklarıyla beraber taktıkları tabaklar da büyüyor. Bu gelenek Mursi kadınları için bir gurur kaynağı. Evlenecekleri zaman bu tabağın büyüklüğüne göre erkek tarafından hediyeler alıyorlar. Mursi kabilesinin bir kadın üyesi bu gelenek hakkında şunları söylüyor:
“Bu tabakları bende güzel durduğunu düşündüğüm için takıyorum. Tabağı ilk taktığımda çocuktum acıdığını ve ağladığımı hatırlıyorum. Buna rağmen çok istiyordum ve çok heyecanlıydım. Acı hiç önemli değil çünkü evlenirken erkek tarafı bu tabağın büyüklüğünden ötürü 30 tane inek verdi. Ben de kendimi çok değerli hissettim.”
- Kabilenin kadınları güzel görünmek adına vücutlarına akasya ağacının dikeniyle kesikler atıyor ve yaranın içini külle dolduruyorlar. Böylece kesiğin şişmesini sağlamış oluyorlar. Çeşitli işlemlerle yaranın şiş kalıp iyileşmemesini sağlıyorlar. Bu izler onlar için adeta bir süs ve güzelliğin sembolü.
- Mursi Kabilesinin erkeklerinin taktıkları mavi kolyeler cesaretlerini temsil ediyor. Kabilenin üyelerinden birinin bu gelenek hakkında söyledikleri şunlar:
“Ben cesur bir Mursi erkeğiyim. Küçükken bunu ispat ettim bu yüzden kolyem mavi. Mavi sonsuzluktur.”
HAMER KABİLESİ
Etiyopya’nın Omo Nehri çevresinde dizili bir başka kabile de Hamerler… Kahve tarımı ve hayvancılığın geçim kaynağı olduğu Hamer Kabilesi, güne kahve içerek başlıyor.
- İş yükünün çoğunu kendilerinin üstlendiği Hamer kadınları, bölgenin en şık hanımları olarak anılıyorlar. Keçi derisinden eteklerini renkli cam boncuklarıyla süslüyorlar. Hamer kadınlarına evlenirken, bizim kültürümüzde olduğu gibi, altınlar değil makinalı tüfekler hediye ediliyor. Etiyopya’ya ziyarete gidenler,
“Vadide sırtında makinalı tüfek ve bebekle gezen kadınlara rastladık.” ifadelerini kullanıyorlar.
- Hamer Kabilesinde erkeklerin saygı görebilmeleri ve evlenebilmeleri için “boğaların üzerinden atlama töreninde” başarılı olmaları gerekiyor. Tören günü geldiğinde boğalardan atlayacak erkeğin kadın yakınları, ona güç ve cesaret vermek için, kendilerini kamçılatıyorlar. Törende başarılı olan kişiler silah taşıyabilmeye ve evlenmeye hak kazanmış oluyorlar; şayet kazanamazlarsa, tüm bu hakları elde etmek için bir yıl sonrayı beklemek zorunda kalıyorlar.
KARO KABİLESİ
Güney Etiyopya’nın en küçük kabilesi olan Karoların nüfusu oldukça az. Geçim kaynakları tarım ve küçükbaş hayvancılık. Hayvancılığın küçükbaş olarak yapılmasının sebebi ise çeçe sineğinin verdiği rahatsızlık.
- Karoların, beyaz tebeşir ve kırmızı kerpiçle vücutlarını süslemeleri onları diğer kabilelerden ayıran özelliklerinden.
- Kadınlar deri etekleriyle, erkekler ise renkli boncuklarla topuz yaptıkları saçlarıyla ön plana çıkıyorlar. Diğer kabilelerde olduğu gibi Karolarda da aksesuarlar ve vücutlarındaki çizikler güç, galibiyet ve sosyal statünün bir göstergesi.
Kabileyi ziyaret eden bir Türk’ün söyledikleri şu şekilde:
“Kabilenin kurulduğu yerin hemen yakınında kurulmaya başlanmış Türk fabrikası orada pamuk üretimi üzerine çalışmalara başlamış ve haliyle bu durum kabile üyeleri tarafından duyulmuş. Yani Türk kelimesine ve Türkiye’ye kulak aşinalıkları var.”
HİMBA KABİLESİ
Himbalar, Kuzey Namibya’nın Kunene bölgesinde yaşayan bir kabiledir. Tarihleri boyunca sürekli kuraklık, çatışma ve savaşla mücadele içinde olmuşlardır.
- Himba erkekleri ne kadar hayvanları varsa o kadar kadınla evlenme hakkına sahipler.
- Kadın üyeler kendilerini güneşten korumak için hazırladıkları bir karışım sayesinde kırmızı bir görüntüye sahip oluyorlar. Bu durum da kabilenin zaman zaman “Kırmızı Kadınlar Kabilesi” olarak anılmasına sebep olmuş.
- Himba kadınları anne olmak istedikleri zaman bir ağacın altına oturuyorlar ve dünyaya getirecekleri çocuğun kendileriyle iletişim kurmasını bekliyorlar. İlk iletişimse çocuğun anneye söylediği şarkıyla başlıyor. Anne adayı duyduğu şarkıyı hemen baba adayına öğretiyor. Doğan çocukların yaşları dünyaya geldikleri tarihten itibaren değil, anneleriyle kurdukları bu telepatik iletişimden itibaren hesaplanıyor. Bu da kuşkusuz kabilelerin en sıra dışı geleneklerden bir tanesi.
Aynı dünyayı paylaşıp bu denli farklı hayatlar yaşamak ne kadar ilginç değil mi? İşte dünyayı güzel ve eşsiz kılan şey tam da budur: tüm bu renkleri kendi içinde barındırmak ve her türlü yaşama ev sahipliği yapmak.
Bir Dünya Yaşam | Afrika Yerli Kabileleri belgeseli;
İrem ARI
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!