10 İlginç Psikolojik Rahatsızlık
İnsan psikolojisi yıllar boyu tüm gizemiyle ve ortaya çıkardıklarıyla bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Bilinen rahatsızlıkların aksine bilinmeyen ve ürküten birçok rahatsızlık da mevcut. İşte karşınızda sizin için hazırladığımız 10 ilginç psikolojik rahatsızlıklar:
1. YABANCI EL SENDROMU
İki el birbiriyle çelişen davranışlar gösterir. Örnek verecek olursak, hastanın “yabancı” olan eli yemek yemek için kaşığı ağzına götürürken diğer el onu durdurmaya çalışabilir. Eller arasında bir mücadele başlar. Sanki iki eli, iki ayrı beyin yönetmektedir. Bilinen bir tedavisi yoktur.
2. YÜRÜYEN CESET SANRISI: COTARD SENDROMU
Bu sendroma sahip kişiler yürüyen bir ölü olduklarını, iç organlarını kaybettiklerini, vücutlarının çürüdüğünü iddia ederler. Bu bozukluk 1880 yılında nörolog Cotard tarafından tanımlanmıştır. Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte genelde psikoterapinin yanında ilaç tedavisi görülmektedir. Bu sendroma neyin sebep olduğu bilinmemektedir. 2008 yılında bildirilen bir vaka ise şöyledir: Ailesi tarafından hastaneye yatırılan 53 yaşında bir kadın, öldüğünü ve balık gibi koktuğunu söylemektedir. Ayrıca ölü insanlarla birlikte olmak için morga götürülmek istemiştir.
3. APOTEMNOFİLİ: VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜNE İLİŞKİN KİMLİK BOZUKLUĞU
Bu bozukluğa sahip birey vücudunun sağlıklı kısımlarını kesmek veya zarar vermek için büyük bir istek duyar. Sendromun nedeninin çocukluk çağı travmaları ya da beynin vücut algısıyla ilgili bozukluktan kaynakladığı konusunda belirsizlik var. Doktorların çoğu istek üzerine uzuv kesmeyeceğinden kendileri, genelde internet üzerinden elektrikli testere ya da doktor yeminini hiçe sayan kişileri bulma çabası içine girmektedirler.
4. LİKANTROPİ HASTALIĞI
Yunanca kurt anlamına gelen “lykos” ve adam anlamına gelen “anthropos” kelimelerinin birleşimi ile oluşmuştur. Hasta genelde kurda -nadiren başka hayvanlara- dönüşebildiğine inanmaktadır. Bu hastalığa sahip kişilerin hayvan gibi davrandığı ve ormanlarda saklandığı bilinmektedir.
5. ALİCE HARİKALAR DİYARINDA SENDROMU
Kişinin, vücudunu veya nesneleri gerçekte olduğundan daha büyük veya daha küçük hissetmesidir. Sadece büyüklük ve küçüklük algısı olmamakla birlikte; sesleri gerçekte olduklarından daha sessiz veya daha yüksek duyabilir, doğru hız veya doku hissini kaybedebilirler. Bu sendroma neyin neden olduğu tam olarak bilinmemektedir.
6. STENDHAL SENDROMU
Stendhal Sendromu aynı zamanda “Sanat Hastalığı” ve “Sanat Zehirlenmesi” olarak da biliniyor. Bu sendromda bazı insanların sanat eserlerine yoğun bir şekilde maruz kalması sonucu hızlı kalp atışı, anksiyete, kafa karışıklığı, baş dönmesi veya halüsinasyonlar deneyimlemesidir. Her ne kadar sanat eserlerine karşı yoğun bir hassasiyet olsa da gün batımı gibi doğa olaylarında da ortaya çıkabilir. Tedavi bireyseldir, psikoterapi ile birlikte uygulanır.
7. EKBOM SENDROMU
Tıbbi bir kanıt olmamasına rağmen hasta; vücudunun parazitler, böcekler veya küçük yaratıklar tarafından sarıldığına inanır. Bu sanrısal bozukluğa sahip olanlar, derilerinin altında böceklerin yaşadığını düşünürler. Bu canlılardan kurtulmak adına hasta, kendine zarar verebilir. Genelde dermatolog gibi birimlere başvuran hastalar doktor dikkati ile psikiyatri kliniğine sevk edilir. Ancak tedavi için öncelikle hastada içgörü oluşmalıdır.
8. OTHELLO SENDROMU
Kıskançlığın en patolojik halidir “Othello Sendromu”. Hastalığa adını veren Othello, Shakespeare’in önemli eserinin kahramanıdır ve kıskançlığı yüzünden hem karısını hem de kendisini öldürmüştür. Othello Sendromuna sahip kişilerde aşırı kıskançlık, aldatılma korkusu, yoğun kısıtlama isteği ve şiddet eğilimi görülmektedir. Erkeklerde daha sık olmakla birlikte paranoid şizofreni, alkolizm ya da madde bağımlılığı gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. İlaç tedavisinin yanında psikoterapi önerilir.
9. EROTOMANİ
“Karşılıksız Aşk Sendromu” veya “Eros Hastalığı” olarak bilinir. Hastaların, başkalarının onlara aşık olduğuna dair kuvvetli bir inançları vardır. Karşı tarafın kendisini çok sevdiğine ve kendisiyle gizli bir iletişim kurduğunu iddia ederler. Karşı taraf açıkça “hayır” dese bile bu, erotomaniye sahip birisi için gizli bir mesaj demektir. Gerçeği kabullenemezler. Hasta olduklarını kabul etmedikleri için genelde yakınları tedavi arayışına girerler.
10. MUNCHAUSEN SENDROMU
“Hastane Bağımlılığı” ya da “Hastalık Hastalığı” olarak da bilinir. Bu hastalığa sahip kişiler sempati kazanmak amacıyla ciddi bir hastalıkları olduğunu iddia ederler. Bazen ileri giderek vücutlarına zarar bile verebilirler. Hasta geçmişinde çok fazla hastaneye yatma öyküsü vardır. Temelinde çocuklukta yaşanan istismardan dolayı ilgi görmek amacıyla hastaneye gittikleri bilinmektedir. Tedavi için mutlaka psikoterapi gereklidir.
Bahar KOÇAK
Yazarımızın Diğer Yazısı için:
Konuşabilmek: “Bir Başkadır”
Freud ve Oedipus Kompleksi: Babayı Öldürmek