“Yerli Yeraltı Sineması” Örnek 5 Film
Yeraltı sineması veya underground sinema, yalnızca Amerikan deneysel sinemasını belirten bir terim olarak geçer. Yeraltı sineması, her gün karşılaştığımız, karakterlerin çok yakınımızda olduğu belki de kendimizle özleştirdiğimiz kahramanların gündelik hayatını konu alan ve gerçekçiliğin ön planda olduğu, ticari kaygı güdülmeden yapılan bir türdür diyebiliriz. Bu tarz filmler her ne kadar bilinirliği az olsa da yerli sinemamızda da mevcuttur, sizler için az bilinen ancak izleyiciye gerçekçiliğiyle bir tokat etkisi yaratan 5 filmi listeledik.
Kara Köpekler Havlarken
İstanbul’un getto sokaklarında geçen filmimizde Selim ve Çaça isimli iki gencin hikayesine tanıklık ediyoruz. Daha iyi bir yaşamı hedefleyen ve bu hedefleri doğrultusunda çıkış yolu arayan Selim ve Çaça’nın yolları illegal işler ve bu işleri yapan tehlikeli insanlarla kesişir. Selim her ne kadar bu durumdan rahatsız olup, daha temiz bir hayat yaşamak istese de yaşadığı yer ve çevresi onu bu hayatın içine sokar. Sokağı ve iki gencin hayallerini gerçekçi bir şekilde yansıttığını düşündüğümüz filmimizin yönetmenliğini Mehmet Bahadır Er yapmıştır.
Köprüdekiler
Aslı Özge’nin yönetmenliğini yaptığı filmimizde 3 farklı insanın hayatlarına tanıklık edeceğiz. Köprü trafiğinde kaçak olarak çiçek satmaya çalışan Fikret, daha önce okula hiç okula gitmemiş ve çiçek satmak dışında bir işte çalışmamıştır. Umut İstanbul trafiğinde dolmuş şoförlüğü yapmaktadır, gelirlerinin iyi olmaması nedeniyle yeni evlendiği eşi yaşadıkları hayattan pek memnun değildir. Murat İstanbul’da trafik polisi olarak görev yapmaktadır. Bekar evinde arkadaşıyla kalan Murat boş vakitlerinde internetten chat yaparak yalnızlığını giderecek kız arkadaş aramaktadır. Her gün trafikte karşılaşan ve birbirlerinin hikayesini bilmeyen bu insanların “sıradan” hikayesi, birçok insanın gerçek hikayesidir.
Merdiven Altı
Sinan gündelik olarak inşaatta çalışmaktadır. Bodrum kattaki duvarı yıkmak için çağrılan Sinan, işini bitirdikten sonra binadan ayrılır ancak Sinan ayrıldıktan hemen sonra patronunun öldüğünü görürüz. Polis tarafından ifadesi alınmak üzere aranan Sinan, asker kaçağıdır ve askere göndereceklerinden korktuğu için ifade vermeye gitmez. Abisini ve kız kardeşini bulduktan sonra teslim olacak olan Sinan’ın bu serüvenine tanıklık ederken İstanbul’un yer altı dünyasında geçen boks bahislerine de tanıklık edeceğiz. 2008 yapımı filmin yönetmenliğini Nur Akalın yapmıştır.
Bornova Bornova
Mahallenin belalı abisi Salih, Salih Abi’sinin yanında takılan ve ondan öğütler alan, hikayelerini dinleyen askerden yeni gelmiş aynı zamanda işsiz olan Hakan ve erotik hikayeler yazarak geçimini sağlayan felsefe doktora öğrencisi Murat. Hakan, lise öğrencisi olan ve aynı mahallede yaşadıkları Özlem’e aşıktır. Bu dörtlü arasında geçen hikayedeki karakterler belki de birçoğumuzun mahallesinde, sokaklarında yaşadıkları için bu karakterleri anlamamız çok da zor olmayacak. İnan Temelkuran’ın 2007 yapımlı Made İn Europe filmindeki gerçekçiliğini bu filmde de görmekteyiz.
Made in Europe
Madrid, Paris ve Berlin’de geçen filmimiz oturma izni almak ve geçimini sağlamaya çalışan Türk göçmenlerin hikayesini ele almıştır. Arkadaşlık ilişkileri, kadınlara bakış açısı, üstünlük kurma, yabancılarla kurulan iletişim, güven duygusu gibi konuların, komünist ve milliyetçi gibi siyasi görüşlü insanların geçtiği filmimizde diğer uluslardan insanlar da yer almıştır. Avrupa’da göçmen olarak yaşama hayallerine gerçekçi bir gözle bakan İnan Temelkuran oradaki Türk ve Kürt göçmenlerin yaşantısını ve problemlerini anlatmış ve karakterlerinin özellikleri, yapısı, aralarındaki diyaloglar, İnan Temelkuran’ın insanı ve insanımızı ne kadar iyi tahlil ettiğini gösteriyor.
İsmet LATİF
Yazarımızın diğer yazıları için:
Mutlaka İzlemeniz Gereken 12 Yerli Kült Film
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!