Son İstasyon: Lev Nikolayeviç Tolstoy

Tolstoy, ‘’Tanrı’nın ülkesi içinizdedir, Tanrı aşk demektir.’’ yaşantısıyla ilgili bu çağrısını hayatı boyunca herkese duyurmaya çalıştı.
Gerçekçi kurgu çerçevesinde Rusya’nın yetiştirdiği, Rusya’nın ve Dünya’nın en büyük yazarlarından biri olan Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylül 1928 yılında Yasnaya Polonya’da soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Sosyal durumu, sahip oldukları bakımından, hayatını sonuna kadar refah içinde yaşayacağı belliydi. İsteseydi Rus sosyetesinin arasında gününü gün edebilecek bir adamdı ama öyle yapmadı. Daha altı yaşındayken annesini, dokuz yaşına geldiğinde ise babasını kaybetti. Yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Dünya’ya soylu bir aristokrat olarak geldiği halde hiçbir zaman bununla övünmemiş aksine ‘’Yüzüm bir köylünün yüzünden farksız.’’ Demiştir.
Tolstoy, gençlik yıllarından itibaren kendini hep çirkin buldu. Öğrenimini tamamlamak için Moskova’ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenciydi. Fransızca’sını ilerletmiş Voltaire ve J.J. Rousseau’yu okumuş ve etkisinde kalmıştı. Yasnaya / Polonya’ya döndü. Yoksul köylüler arasına katıldı ve ilk eseri olan ‘Çocukluk’u bu sıralarda yazdı. Romanın yayılmasıyla Tolstoy literatür alanında ünlü oldu. Bir süre sonra orduya katılıp Kafkasya’ya gitti. 1954’te Kırım Savaşı’na subay olarak katıldı. Yine de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Sonra askerliği bıraktı. Yurt dışına gitti, dönüşünde de köyünde bir okul kurdu. Bu okul eğitim öğretim bakımından farklı bir okuldu.
Huzuru bulduğunu düşündüğü sıralarda kendisinden 16 yaş küçük olan Sofya Bers ile evlendi. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocuklardan 3’ü bebek iken, biri 5 ve diğeri de henüz 7 yaşındayken öldü. Tolstoy, eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı ‘Savaş ve Barış’ ve ‘Anna Karenina’yı bu dönemde yazdı. Karısı eserlerini yazmasında en büyük yarımcısı oldu. Bu iki büyük eserini yazdıktan sonra Tolstoy dini ve felsefi bir tutum değişikliğine uğradı. Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinmiş; ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkın yaşayış ve yaradılışını büyük bir ustalıkla yazmıştı. Bütün servetini köylülere dağıttı ve onlar gibi yaşadı.
“Yaşamın yegâne anlamı, insanlığa hizmet etmektir.” Sözüyle insanlığın çeşitli meselelerine değinen bir yazar olarak dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri oldu.
Tolstoy, ömrünün son yıllarını derbeder bir şekilde geçirdikten sonra bir küskünlük sonucu küçük kızını da yanına alarak evini terk edip yollara düştü. 82 yaşında Astapovo Tren İstasyonu’nda hayatını kaybetti. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yazdı. Edebiyat ve dünya tarihinde yerini aldı.
“Mutluluk anlarını yakala, sev ve sevil! Dünyadaki tek gerçeklik bu, diğerleri aptallık. İşte budur bizim ilgilendiğimiz tek şey…” Savaş ve Barış’tan (Lev Tolstoy)
Hatice Merve ALKAN
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!