Nancy Meyers Filmleri
İnsana kendini iyi hissettiren, yüzünü güldürmeyi başarabilen, motive edici filmler denilince akla gelen ilk isim tabii ki: Nancy Meyers! Hadi gelin birlikte favorimiz olan birkaç Nancy Meyers filmlerine göz atalım!
Father of the Bride
Başrollerinde Steve Martin, Diane Keaton ve Martin Short’un yer aldığı film 1991 yapımlı bir komedi filmidir. George Stanley Banks, kızını çok seven bir babadır. Kızı Annie’nin yurt dışından eve geldiği ilk gece, aşık olduğunu ve evlenmek istediğini öğrenen baba adete yıkılır çünkü Annie onun için hala arka bahçelerinde birlikte basketbol oynadıkları 6 yaşındaki o küçük kız çocuğudur. Durumu kabullenmek zorunda kalan babanın kızının mutluluğu için harcadığı çaba film boyunca bize eşlik ediyor. Ayrıca Nancy Meyers filmlerinin bir diğer güzelliği de, neredeyse tüm filmlerindeki evler, mekanlar hep çok güzel gözükür. Bu filmde de Banks ailesinin yaşadığı mahalle ve ev bir o kadar güzel ki, insan bir noktada filmden kopup evleri izlemeye başlıyor!
Father of the Bride II
Father of the Bride filminin devamı olarak 1995 yılında vizyona giren bu filmde olaylar kaldığı yerden devam ediyor fakat daha da karmaşık bir şekilde. Annie evlendikten bir süre sonra, ailelerine önemli bir haber vermek üzere onları konuşmaya çağırır ve hamile olduğu haberini verir. George, artık bir dede olacaktır ve aynaya baktığında kendisine bunu hiç yakıştıramaz, çünkü kendisini “dede” olacak kadar yaşlı görmez. George’ dede olma fikrine alışmaya çalışırken, eşinin hamile olduğu haberini duyması ile ikinci bir şok geçirir çünkü aynı anda hem dede hem de tekrar baba olacaktır!
The Parent Trap
İlk başta bir çocuk filmi gibi gözüken ve aslında Disney yapımı olarak çıkan bu film, aslında hiç de bir çocuk filmi gibi değil, aksine bana kalırsa Meyers’ın en eğlendiğim filmi. Başrolde 2000’lerin ikonik oyuncularından Lindsay Lohan iki farklı karakteri canlandırıyor. İkiz olan Annie ve Hallie, anne ve babalarının boşanmaları sonucu daha bebekken ayrılıyor. Annie annesi ile birlikte İngiltere’ye giderken, Hallie ise babası ile birlikte Kuzey California’da yaşıyor. Annie ve Hallie Amerika’nın klasik yaz kamplarından birinde karşılaşıyor ve ikiz olduklarını anladıktan sonra anne ve babalarını tekrar birleştirmek adına plan yapmaya başlıyorlar. Oldukça eğlenceli olan bu filmde ayrıca Nancy Meyers’ın İngiltere sahnelerinde Audrey Hepburn’ün filmlerine atıflarda bulunduğunu görürüz. Aynı zamanda hem İngiltere’nin hem de Amerika’nın atmosferini tatmak isterseniz bu film tam size göre!
Something’s Gotta Give
Senaristliğini, yapımcılığını, yönetmenliğini kısacası neredeyse her şeyini Nancy Meyers’ın üstlendiği bir film ile karşınızdayız. Başrollerinde Meyers’ın filmlerinde görmeyi çok sevdiği Diane Keaton, Keanu Reeves ve -şimdi biraz şaşırabilirsiniz- Jack Nicholson bulunuyor. Evet The Shining filminden bildiğimiz Nicholson, kendisi 84 yıllık hayatı boyunca sık sık farklı karakterlerde oynamaya özen göstermiş bir oyuncudur. Harry Sanborn, sadece ve sadece 30 yaşından küçük kızlarla çıkan orta yaşlı bir bekardır. Sevgilisi Marin ile birlikte küçük bir tatil için Marin’in annesinin Hamptons’taki yazlığına giderler ve şanslarına Marin’in annesi Erica Barry’de oraya gitmeye karar vermiştir karşılaşmalarının ardından Harry, Erica’dan oldukça etkilenir fakat bunca zaman yaşamış olduğu hayat tarzından da vazgeçmek istememektedir. Keanu Reeves ise Harry’nin genç doktoru Julian rolünde karşımıza çıkar, Erica ise Harry’i kınarken kendisini Julian’a kaptırmış bir halde bulur. Bu romantik aşk üçgenlerine sahne olan film, insana oyunculuklar konusunda adeta bir şölen yaşatıyor.
Not: Filmin müziklerine bakmanızı şiddetle tavsiye ederim!
The Intern
Sanırım bu film Nancy Meyers’ın en popüler olan filmi olabilir. Başrollerinde Anne Hathaway ve usta oyuncu Robert De Niro yer alıyor. Tüm hayat endişelerinizden kısa bir sürede olsa uzaklaşmak istiyorsunuz ama seçeceğiniz filminde romantik ilişkiler hakkında olmasını istemiyorsanız bu film tam size göre sıcacık -gerçekten sıcacık- bir film. 70’li yaşlarında emekli bir adam olan Ben Whittaker, emekli olmaktan ve hayatının gidişatından hiç hoşlanmamaktadır. Tüm gün evde yalnız başına oturmak ona göre değildir, bir gün bunu değiştirmeye karar verir ve Jules Ostin tarafından kurulan bir şirkette stajyer pozisyonundaki iş ilanına başvuru yapar. İlk önce yaşından dolayı kabul edilmek istenmese de daha sonra hırsı ve ilgisi ile patronunu etkiler ve stajyer olarak işe başlar. Robert De Niro’nun ayna karşısında mimik alıştırmaları yaptığı sahne Taxi Driver’a ufak bir atıf olarak da gösterilmektedir.
It’s Complicated
Başrollerinde Meryl Streep, Alec Baldwin ve Steve Martin’in bulunduğu bu film insana tam anlamıyla bir Amerikan rüyasını yaşatıyor. Dekorlar, ayrıntılar, mekanlar, yaşadıkları mahalleler, inanın salıncaklar bile! Ayrıca içimizdeki Meryl Streep aşkını bambaşka boyutlara taşıyabilecek tatlılıkta bir film var karşımızda. Jane eşi Jake’in aldatması sonucu yıllar önce ayrılmış, hayatını düzene koymaya çalışan ünlü bir pastacıdır. Jake, Jane ile boşandıktan sonra kendisinden küçük bir çocuk annesi Agness ile evlenmiştir ve Agness ile bir çocukları daha olsun istemektedir, bunun üzerine tedavi görmeye başlayan Jake aslında hayatından pek memnun olmadığının ve Jane’i çok özlediğinin farkına varır. Jane ile çocuklarının mezuniyet törenlerinde bir araya gelen Jake, artık eski eşi Jane’e dönmeye kesinlikle karar vermiştir fakat Jane’in hayatında bu sırada evinin yeniden tasarımı için görüştüğü Adam isimli bir mimar vardır ve Jane ile Adam arasındaki bu çekim Jake’i rahatsız etmeye başlamıştır. İşte karşınızda gerçek bir aşk üçgenine sahip olan bir film! Yoksa dörtgeni mi demeliyiz?
The Holiday
Nancy Meyers’ın filmlerinde bir diğer fark ettiğimiz şey ise senaryolarındaki insanların hep çok başarılı, zengin bir şehir insanı olmaları. Bu filmde de aynı şekilde çok başarılı bir iş insanı olan Amanda ve Iris hayatlarından bunalmıştır ve kader onları bir internet sitesi aracılığı ile buluşturur. Noel tatilinde hayatlarındaki tempoya ufak bir ara vermek isteyen Amanda ve Iris, evlerini 14 gün süre ile takas etmeye karar verir. Iris Amanda’nın Amerika’daki lüks evine, Amanda ise Iris’in İngiltere’deki küçük kasaba evine gider. Bir nevi 14 günlüğüne birbirlerinin hayatlarını çalan Iris ve Amanda’yı yeni heyecanlar beklemektedir. Ayrıca başrollerinde Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Jack Black’in bulunduğu film, Nancy Meyers’ın aklında tam olarak bu isimlere özel yazılmıştır.