Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Psikolojide anksiyete olarak bilinen kaygı, tehlikeli durumlarda, “vücuda meydan okumaya hazır olması gerektiğini haber veren” sinyaldir. Doğal ve gerekli olan kaygı hissedilmeye başlandığında nefes alışverişi ve kalp atışı hızlanarak kaslara daha fazla oksijen gitmesi sağlanmaktadır. Böylece vücut, tehlikeli durumlara kendini hazırlamış olmaktadır. Tehlikeli durumların farkına varmak gerektiğinde kişi bu dürtüyle tetikte beklemektedir.
Anksiyete bozukluğu ise kaygı duygusunun bir tehlike yokken kendini göstermesi, uzun süre devam etmesi ve çok güçlü hissedilmesidir ki böyle bir durum söz konusuysa tedavi gereklidir. İleri derecede anksiyete bozukluğu kişileri fazlasıyla rahatsız edebilmekte ve günlük hayattaki işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırabilmektedir. Kaygı bozukluğu yaşayan kişinin, sosyal yaşamında başka kişilerle olan ilişkileri de olumsuz etkilenmektedir.
Anksiyetesi olan kişiler çoğu zaman endişeyi yoğun bir şekilde hissettiklerinin farkındadır. Ancak kendilerini kontrol edemez ve sakinleşemez. Durum bu seviyeye ulaştığında kişilerin sağlıklı bir hayat sürebilmesi için tedavi olması gerekmektedir.
Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
- Tüm olaylar karşısında çok fazla heyecanlı olma durumu,
- Gelecekle ilgili aşırı endişelenme,
- Aşırı sinirlilik,
- Yorgunluk,
- Uyumakta güçlük çekme ya da sürekli uyuma durumu,
- Terleme,
- Kalp atışlarında ve nefes almada hızlanma,
- Gerginlik.
Anksiyete Sebepleri Nelerdir?
- Genetik Faktörler
- Kendini değersiz hissetme
- Sevilen birini kaybetme
- Fiziksel/duygusal şiddete maruz kalma
- Baskı altında olma
- Travma oluşturabilecek bir olay yaşama
Anksiyete Bozuklukları Nelerdir?
Genelleştirilmiş Anksiyete Bozukluğu: Herhangi bir sebep olmadan duyulan aşırı gerginlik ve endişe durumudur.
Panik Atak: Ani ve yoğun korku, beraberinde panik atak meydana getirebilir. Bu esnada çok fazla kalp atışlarında hızlanma ve terleme yaşanabilir. Bazen bu durum kalp krizi geçiriyormuş gibi hissettirecek kadar ağır seyredebilir.
Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Başkalarının sizin yaptıklarınızı yargılaması veya alay etmesine karşı stres ve endişe durumudur.
Belirli Fobiler: Yükseklik korkusu şeklinde kendisini gösterebilir. Bu kişiler uçağa binmede veya yüksek kattan aşağıya bakmada zorluk yaşarlar.
Agorafobi: Kalabalığın içinde, acil bir durum yaşandığında hareket kabiliyetiniz kısıtlı olacağından dolayı korku ve endişe durumudur.
Ayrılık Kaygısı: Sevdiğiniz kişiler yanınızdan ayrıldığında çok korkuyorsanız, sürekli gözünüzün önünde bulunmasını istiyorsanız ayrılık kaygısı problemi yaşıyor olabilirsiniz.
Seçici Dilsizlik: Bazı çocuklar ailesinin yanında konuşurken, toplum içinde konuşamamaktadır. Buna seçici dilsizlik denmektedir.
Anksiyete Seviyeleri Nelerdir?
Düşük Kaygı: Bu genellikle iyi bir şeydir. Çok az “kaygı” kendinizden, başkalarından veya çevrenizden koptuğunuzu gösterebilir.
Orta Derecede Kaygı: Toplum önünde konuştuğunuzda ya da sunum yapacağınız zaman kendinizi sakinleştirmenin yolunu bulmaya çalışırsınız. Bu seviye stresinizi yönetebildiğiniz seviyedir.
Yüksek Derecede Kaygı: Endişe için potansiyel bir nedendir. Kalıcı ve yüksek kaygı kişisel zayıflık veya başarısızlığın bir işareti değildir. Bununla birlikte, proaktif olarak tedavi edilmesi gereken bir şeydir veya zihinsel ve fiziksel olarak kişi için önemli etkileri olabilir. Duygular devam ederse bir doktora veya danışmana danışmak gerekir.
Anksiyete Tedavileri Nelerdir?
Anksiyete tedavisinin doğru biçimde yapılabilmesi için öncelikle hastanın kaygı bozukluğunun tetikleyicileri ve ortaya çıkış biçimi tespit edilmelidir. Anksiyete büyük ölçüde davranışsal terapi, psikoterapi ve çeşitli ilaçlar yoluyla tedavi edilmektedir. Tedavide bu üç yöntem sıklıkla bir arada kullanılmaktadır. Ancak daha hafif vakalarda psikoterapi ve davranışsal terapi yeterli olabilir.
Psikoterapi
Psikoterapi uzun dönemli bir tedavi biçimidir. Amaç hastanın duygularını kendi başına yönetebileceği bir aşamaya gelmesidir. Bunun için kişinin stresle başa çıkma yöntemleri geliştirmesi ve kendi davranış kalıplarını anlaması gerekmektedir. Bu, zaman alan ancak oldukça etkili bir yöntemdir.
Bilişsel Davranış Terapisi
Bilişsel davranış terapisi daha kısa dönemli bir terapidir. Kanıta dayalı tedavilerden birisidir. Olumsuz ve hayali durumların kaldırılması, panik atakların önüne geçilmesi gibi alanlarda yardımcıdır. Kişilere duygu yönetimi ile ilgili uygulanabilir beceriler kazandırılması amaçlanır.
İlaç Tedavisi
Anksiyete bozukluklarının ilaçla tedavisinde ise antidepresanlar, sakinleştirici etkisi olmayan davranış düzenleyiciler ve kalp ritmini düzenlemek için beta blokerlar kullanılabilir.
Diğer Tedaviler
Yürüyüş, egzersiz, takım sporları, meditasyon, nefes egzersizleri, uzun banyolar, yoga gibi teknikler anksiyete belirtilerinin kontrol altına alınmasını ve kaygının hafiflemesini sağlayabilir.
Umarım bu bilgiler sizler için faydalı olmuştur…
Şule DİLAN
Diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutmayın!