İlber Ortaylı’dan Tavsiyeler: Bir Ömür Yaşamak, Bir Ömrü Yaşamak
Bir ömür nasıl yaşanır? Bu hayatın tadı nasıl çıkar hiç düşündünüz mü? İşte İlber Ortaylı’dan Tavsiyeler: Bir Ömür Yaşamak, Bir Ömrü Yaşamak
Gezerek, görerek, öğrenerek, gülerek… Birçok şey sayabiliriz yaşamak üzerine. Hatta birkaç tavsiye isterseniz; sözleriyle, davranışlarıyla, duruşuyla, her zaman bizleri etkisi altına alan, hepimizin yakından tanıdığı tarihçi yazar İlber Ortaylı, bizim için kılavuz niteliğinde “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” kitabıyla karşımızda. İlber Ortaylı’nın aslında ne kadar geniş bir görüş açısına sahip olduğunu, hayatıyla ilgili detayları da kitabın satırlarından yakalayacaksınız.
Sizlerden ricam; hayatınızın, vaktinizin kıymetli olduğunun farkına varın. Kitabı okurken altını çizeceğiniz cümlelerle yaşayın. Seyahat etmeye başlamadan önce bu kitabın yanınızda olduğundan emin olun. Ve sıkı tutunun. İşte bir ömrü yaşamaya başlıyoruz.
Hayatımızı dönemlere bölerek, her bir döneminde neler yaşayabileceğimizi irdeliyor. Yenal Bilgici’nin sorularının İlber Ortaylı’nın cevaplandırması üzerine giden bu kitap keyifli bir sohbet halinde okuyucuya yansıyan bu kitap neleri ele almıyor ki?
Eğitim sisteminden öğrencilerin çalışmaları üzerine, seyahat etmekten yaşadığımız yere, kimlerden neler öğrenebileceğimize, kendimizi nasıl yetiştirebileceğimize dair her konuyu ele almış, gerektiğinde eleştirmiş, gerçek bir tavsiye kitabı. Öyle ki kitabın içinde gezilecek yerler, izlenecek filmler, okunacak kitaplar üzerine listeler de yer alıyor. Sizler de bunları listelerinize rahatça ekleyebilirsiniz.
İlber Hoca bizlere yaşayın diyor çünkü yaşadıkları insanların yüzüne yansır;
“Yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin.”
Zaten İlber Hoca’nın dediği şeyler bizleri etkisi altına alıyor değil mi? Nasıl da aklımızda ‘Evlenip Mobilyacı Gezeceğinize, Dünyayı Gezin’ demesi… Bu tavsiyeleri çoğu kişinin dikkate alıp yola çıktığını da göz ardı etmememiz gerekir.
Hayatta en önemli şeylerden biri de insanın kendisi için en doğru kararı alabilmesidir.
İşte İlber Ortaylı’dan tavsiyeler:
-
“Cesur olun. Kendinizi rahat hissedeceğiniz alanın dışında bir pencere açın. O pencereyi açıp dışarıda farklı dünyalar görebilirseniz, bir eşiği de atlamış olursunuz.”
-
“Esas olan 25’ine kadar öğrendiklerimizdir. O yaşa dek okuduğunuz kitaplar, seyrettiğiniz filmler, gördükleriniz hayatınız boyunca sizinle kalır. Belli yaşlardan sonra öğrendiklerinizi aynı hızla unutuyorsunuz”
-
“Bunca yıldan, bunca tavsiyeden çıkardığım kanaat şudur: Özel hayatınızla ilgili kimseyi dinlemeyeceksiniz! Anneniz babanız dahil.”
-
“Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin, nitelikli insanları siz arayın.”
-
“Kendinizi geliştirmek, yetiştirmek istiyorsanız, işinizle gücünüzle ilgili olmayan konularla da ilgileneceksiniz. Mühendis de olsanız örneğin, coğrafyayla tarihle uğraşacaksınız, müzikten anlayacaksınız, dans edeceksiniz. Milletin halini dert edineceksiniz.”
-
“Aydın olmak için şu üç şey muhakkak gerekir: yabancı dil, hukuk bilgisi, mukayese becerisi.”
-
“Semerkand’ı, Florensa’yı, Buhara’yı, Roma’yı ve Kudüs’ü görmeden ölmeyin.”
-
“Bir şehri gezmek emek ister. Okuyacaksınız, harita bakacaksınız, notlar alacaksınız, fotoğraf çekeceksiniz ve defter tutacaksınız.”
-
“Sokaklarında yürümeden, çarşısına karışmadan bir şehri anlamak mümkün değildir. Öyle “taksiden indim, otele gittim,” yok; yürüyeceksiniz.”
-
“Okumuş insanın görmesi gereken beş şehir: Petra, Antakya, Palmira, Efes ve İskenderiye… İstanbul bile bu şehirlerden sonra ortaya çıkmıştır.”
-
“Şimdiki gençlere söylüyorum, zahmetten kaçmayın. Tren mi var atlayın; yol mu var, gidin. O yaşlarda yeni yerleri görmenin zevki başkadır. Tecrübeyle görmek de güzeldir ama gençlik enerjisi ile dolaşmak bir başkadır.”
-
“Bilmem nerelerde üniversiteler açılıyor, bizim çocuklarımız da oralara gidince kurtulacaklarını zannediyorlar. Ama söylüyorum; iyi olmayan üniversiteye gideceklerine, üniversiteye gitmesinler.”
-
“Çocukların yokluğu, zorluğu, mahrumiyeti bilmesi lazım. Bunu ona siz göstereceksiniz. Eğitimin tümünü okul veremez; eğitim satın alınacak, herkese aynı şekilde hitap eden bir ürün değildir.”
-
“Sinemada İtalyanlar, müzikte Almanlar, romanda Ruslar, şiirde İranlılar en yükseğe çıkmıştır. Zor yakalanacak, uçarıca bir ihtişama sahip Fransız edebiyatı da bir başka büyüklüktür.”
-
“Hiç değilse bir enstrüman çalmayı bilmek, çocukların da öğrenmesini sağlamak gerekir. Önemli olan çok iyi çalmak değildir. Bu süreçte müziği dinlemeyi de öğreniyorsun. Bu, hayatınız boyunca sizinle gidecek bir bilgidir.”
Ve son sözü şu cümlesiyle tamamlıyorum: “Herkes kendi talihinin mimarıdır.”
Bu tavsiyelerin yolunuza ışık tutması dileğiyle. Çünkü hayatın tadı ancak böyle çıkar. Bir ömür işte böyle yaşanır.
Burcu Koçak
İlber Ortaylı’nın yakın dostu Celal Şengör’ün tavsiyelerini okumak isterseniz:
10 Maddede Celal Şengör’den Gençlere Tavsiyeler